BİR GARİP ANAYASA

|
Madde 1) Putaşi Birliği bir Cumhuriyettir. Ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
İlk maddesi buydu anayasanın. Birliğin kurucu başkanları bu maddeyi oluşturmak adına günlerce kafa patlatmışlardı. Eski anayasaları, hukuk kitaplarını, dini kitapları, sosyoloji, felsefe, tarih kitaplarını yalayıp yutmuşlardı. Ne buldularsa yığmışlardı önlerine oradan da zihinlerine. Yüzlerce kitabı süzerek, milyonlarca cümleyi damıtarak; bu maddeyi, anayasalarının ilk maddesi olarak, okunaklı bir yazıyla kocaman bir defterin ikinci sayfasına kondurmuşlardı.
İlk madde önemliydi. Onu yazdıktan sonra gerisi nasılsa gelirdi. Yazmaları gereken yüzlerce madde gözlerini korkutmuyordu. Yol açıktı artık. Bundan sonraki maddeler yolunu bulan su gibi akacaktı.
Anayasayı tamamlayamamaktan korkmuyorlardı ama müsterih oldukları anlamına de gelmiyordu bu durum. Diken üstündeydi kurucu başkanlar. Birlik içindeki aşırı muhalif grup anayasayı sabote etmek için bir ekip kurmuştu çoktan. Amaçları birlik meclisinde çoğunluğu oluşturup olası ilk maddeyi değiştirerek birlik yönetim biçimini kendi istedikleri hale sokmaktı. Bunun için kurulan ekip şu anda, birlik kurucu başkanlarının çalışmakta olduğu odanın kapısında ve caddeye bakan iki camın önünde konuşlanmış içeriden gelecek her sesi, sözü, sözcüğü yakalayabilmek ve bu sözcüklerin oluşturacağı sorunları muhaliflerin merkezine iletmek için bekliyorlardı.
İçeride gerçekleşen her şey dışarıda yankı buluyordu. Ne zaman ilk maddeye bir sözcük eklense ya da bu maddeden bir sözcük çıkarılsa bu haber anında muhalif grup başkanlarına iletiliyordu. O kadar yoğun bir istihbarat ve istihbarata karşı koyma çalışması vardı ki iki tarafta da bazen bilgiler birbirine karışabiliyorduBirlik kurucu başkanları ilk maddeyi koruma altına almaları gerektiğine dair bir düşünceye gark olduklarında muhalif grup bu maddenin değiştirilmesinin şart olduğuna iyice inandı.
İki grubun endişelerinin oluşturduğu çapraz ateş arasında toplantı salonundakiler ilk maddenin değiştirilmesini engellemek için ikinci bir madde koydular;
Madde 2) Anayasanın 1 inci maddesindeki birliğin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hükmü değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Bu madde içeride ne kadar sevince ve rahatlamaya neden olduysa dışarıda da o kadar üzüntü ve endişe saldı muhaliflerin içine. Çünkü ikinci madde, öyle sanılıyordu ki, ilk maddenin dolayısıyla da anayasanın ve kurulmuş olan birliğin etrafında görünmez bir zırh, bir koruma kalkanı oluşturacaktı. Bu korunaklı anayasa taslağı kurucular için bir kahve molası, muhalifler içinse yoğun bir kulis çalışması anlamına geldi.
Dört kurucu başkan ve yaverleri kahve içmek için kahve masasına doğru gittiler. Önce başkanlar sonra da yaverler aldı bardaklarını ellerine. Başkanlar porselen, yaverler plastik bardaktan içiyorlardı kahvelerini. Kahve buğusu, sigara dumanı ve korku, endişe, rahatlama, sevinç gibi duyguların ortama saldığı garip kokular odanın havasını ağırlaştırmıştı. Düşünme duyuları dumura uğrayan ekip bir süre kendi hallerinde boş hayallere daldı, sessiz bir kararla.
Bu esnada dışarıdaki hengâme de görülmeye değerdi. Koşturanlar, düşünenler, bağıranlar, azarlananlar, sorun çıkartanlar, çözüm üretenler hep bir arada absürt bir trajedinin içinde dönenip duruyorlardı. İkinci maddenin ağır darbesi altında ezilmişlerdi. Çözüm ne olabilirdi? İlk iki madde nasıl hükümsüz kılınabilirdi?
Bu sorunun çözümünü muhalifler değil kurucular buldu. Kurucu yaverlerinden biri sessiz düşünme anında ağzından çıkan sözcüklerin oluşturduğu soruya engel olamadı ve bu soruyu ortama saldı yüzü kıpkırmızı olarak;
— Ya ikinci maddeyi de değiştirirlerse?
Bu soru bir bomba gibi patladı odada. Başkanların en genci bardağını düşürdü elinden ve bardak, en şişman başkanın yüzü gibi tuzla buz oldu. Yaverler tiril tiril titremeye başladı. Kahveler bırakıldı ve masanın başında toplanıldı yeniden üçüncü bir madde yazmak için.
Dışarıdaki durumsa çok farklıydı içeridekinden. En büyük sorunları umulmadık bir anda ve beklenmedik bir şekilde çözülmüştü. Artık yapılacak tek şey beklemekti.
Üçüncü madde hızla yazıldı.
Madde 3) Anayasanın 2 inci maddesindeki hüküm değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Madde yazılmıştı yazılmasına ama yazım işi bitir bitmez gözler birbirine korku dolu bakışlarla dönmüştü. Ya bu da değiştirilirse diye.
Hemen kaleme sarıldı kurucu başkanlar bir dördüncü madde yazdılar, ardından beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci…
Birkaç gün sonra kurucu başkanlar ilk maddenin değiştirilmesini belki de büyük bir sorun çıkartmayacağı kararına varıp anayasayı olduğu gibi bırakmaya karar verdi. 765. maddenin değiştirilemeyeceğini söyleyen 766. maddeyi yazdıktan sonra elbette. Muhaliflerse 466. maddenin değiştirilemeyeceğini söyleyen 467. maddeden sonra vazgeçmişlerdi ilk maddeyi değiştirmekten.
Anayasa birlik meclisinde oybirliği ile kabul edildi. 766 madde ve şimdi tek sorun; bu maddelerin günlük yaşama nasıl uygulanacağı. Kurucular içeride, muhalifler dışarıda harıl harıl çalışmaktalar.

0 Fikir:

Yorum Gönder